1 Haziran 2014 Pazar

Acı Vaktinde

Hayatımın en önemli aylarından birisine giriyorum.Bundan senin haberin var mı?Tabi ki yok.O kadar kötü birisi miyim ya gerçekten bu acıları çekecek kadar kötü birisi miyim?O gün kapıda yüz yüze geldiğimizde surat ifadenden akan soğuklukla mayıs ayında ocak günlerini yaşattın.Üstelik bu soğukluğu hak edecek hiçbir şey yapmadım.Salakça bir iki adımım oldu ama o soğuk havada buz kestim...Sen kuşlara ağlayan karıncalarla üzülen sevdiğine yaptığın bu zulüm yetmez mi?Yaz geliyor.Kaçıncı yazdır bu bilir misin dünyada.Yine insanlar şehirleri terk edecek yine çocuklar yazlık yerlerde birbirlerine aşık olacaklar yine sen memleketine döneceksin.Belki de onunla beraber olacaksın 3 ay boyunca.Nasıl dayanırım bunun hayaline ya o fotoğraflar?Bazı insanlar vardır onların umutları da yoktur hayalleri de.Benim de bir zamanlar vardı hiç olmayacak "biz"e dair hayallerim.Hepsini o soğuk fırtınan dağıttı.Taşıyamadım o güzel,masum hayalleri.Dostlarıma anlattım beraber ağladık.Her şişe dibinde sana olan umutlarım da bitti.
 O büyük amfide kendini beğenmiş profesör "Aşıkların asıl derdi zulüm görmeleri değildir,kendilerinin sevgili tarafından yok sayılmasıdır.Eğer zulüm ediyorsa sevgili en azından aşıkla ilgileniyordur.Aşıklar bununla bile huzur bulabilir."cümlelerini dinlediğin sırada ben 3 sıra arkanda o güzel saçlarınla hasret gideriyordum.Derste geldim yanına oturdum,saçlarınla oynadım omuzuna yattım ama bundan yine senin haberin olmadı..Hayallerimi fısıldadım kulağına.Duydun mu onları?Döndün ve güldün bana gözlerin hafif kısılmıştı ve kıpkırmızı makyajsız dudaklarının bembeyaz yanaklarınla buluştuğu yerde kırmızı ve beyazın dansı vardı.Ah o saçların yukarıdan bu buluşmaya alkış tutuyordu.Sonra rüyadan kalktım ve yine yakınlarında simsiyah bulutlar geziyordu.Acı çektim.Yine kalbime prangalar vurdum.
Peki Ya sen acı çekmekten başka n'ediyorsun?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder