25 Mayıs 2014 Pazar

Kışın yüzünü en soğuk biçimde gösterdiği zamanlarda senin bereni gördüm ve onunla ısınmıştım.Aklıma kazındığından beri hep bir köşede yerini korudun.Hani akşamın erken geldiği zamanlarda bir dersten derse koşturduğun dönemlerde ben beyazıdın o soğuk zamanlarında kapıların önünde sigaramdan bir nefes alırken gözlerim yine seni aradı.O güzel gözlerini görmek için kaç sigara paketinin katili kaç dakikanın azraili oldum kim bilir?Elinde kitapla yerde otururken biriyle bir şeyler konuşurken hemde gülümseyerek evet gülümseyerek (artık ne kadar uzak geliyor bana biliyor musun "gülümsemen" sadece o acı çektirici 12 eylülün işkence odalarına benzeyen resimlerde görür olduğum "gülümsemen") yine gözlerim yanındaydı.Sırtını o betona dayayıp arkadaşlarınla zaman öldürdüğün zamanlarda da oradadaydım.Soğuk taş koridorlarda gözlerinin gözlerime takılması ve onları biramı yudumlarken tekrar tekrar yaşamam Cihangirin soğuk mu soğuk taş merdivenlerinde sımsıcak hayalinle ısınmam.Bunun ismi neydi?Yaşadığım bu duygu yoksa insanlığın en eski hastalığı mıydı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder